Dış borçlanmada hedef; belli bir süre için Devlet bütçesinin dengelenmesi, toplumun sosyoekonomik kalkınma yatırımlarının geçekleştirilmesine hizmet etmesi, uygun maliyette ve riskleri kabul edilebilir düzeyde olması ve amaçlarına uygun etkin bir şekilde kullanılmasının sağlanması olarak özetlenebilir. Kullanılan borçların temizlenmesi-geri ödenebilmesi, sağlanmalıdır. Dış borç, uluslararası uygulamalardaki eşik değerleri ile uyumlu olmalı ve ülkenin mali güvenliğini koruyacak seviyelerde tutulmalıdır.
Dış borçlanma, gerçekte, mali sermaye oluşumu için sadece yurtiçi tasarrufları seferber ederek değil, aynı zamanda sermaye fazlası olan ülkeler tasarruflarına dokunarak bir ülkeye yatırım ve cari yerli üretim sınırları ötesinde tüketme izni verir. Dış borçlanma daha hızlı büyümeye yol açabilir. Ancak, ülke yurt dışından borçlanıyorsa, aynı zamanda önemli bir politik endişe olarak borç yönetimi ortaya konulmalıdır. Borç yönetimi politikasının hedefi makroekonomik ve ödemeler dengesi istikrarı sorunlarından kaçınırken yabancı borçlanmanın yararlarını elde etmektir. Uygunsuz ve aşırı borçlanma, gelecekteki ekonomik politikayı ve dolayısı ile büyümeyi sınırlayacak, borç servisi yükümlülükleri oluşturacaktır Dış borçlanma, verimlilikte artışa ve ihracatta büyümeye yol açmalıdır ki böylece yeni borçlanmalar üzerindeki borç ödenebilsin. Mal ve hizmet ithalatının ihracat üzerinde olan fazlalığı ile oluşan borç, eğer ihracat ithalatı aşıyorsa geriye ödenebilir. Büyüme, kredibilitenin anahtarıdır; ama üretim ve verimliliği artırmayan(kötü) yatırım, sağlıklı büyümeye neden olmaz. Ödünç alınmış kaynakları kötü yatırım için kullanmak, hiç borçlanmamaktan daha kötüdür. Borç ödeme sıkıntısı ile ilgili önemli sorunlardan biri, ülke tarafından elde edilen yabancı borçların ekonomik büyümenin finansmanı sürecinde verimli kullanılmış olup olmadığıdır.
Pattillo ve diğerlerinin (2002) yaptıkları çalışmalar göstermektedir ki borcun büyüme üzerindeki ortalama etkisi, borç / GSYİH oranı % 35 ve% 40 arasındaki eşiği aştığında olumsuz olmaktadır
Aşağıda, dış borç kullanımı ile ilgili, gelişmekte olan bir dünya ülkesi Dış Borç Stratejik Planı’nda yer alan bazı hususlar listelenmektedir:
- Sosyo-ekonomik kalkınma finansmanı talebini karşılamak için, özellikle iç kaynakların yetersiz kalması durumunda, yerli ve yabancı kredileri harekete geçirmek gerekebilir.
- Hükümet, kredilerin alınmasını, dağıtım ve kullanımını, borç tasfiyesini halletmek, etkili ve güvenli bir şekilde ülkenin kamu ve özel sektör dış borçlarını yönetmek zorundadır(borç yönetimi).
- Kredilerin harekete geçirilmesi ve borçların temizlenmesi, ülkenin finansal emniyetini garanti altına almak bakımından, kamu, hükümet ve dış borçların güvenlik standartları içerisinde olmalarını gerektirir. Tüm borçların zamanında tamamen ödenmiş olduğunu ve uluslararası taahhütleri etkileyebilir hiç bir vadesi geçmiş borç birikmediğini sağlayacak şekilde, borç ödemeleri denetlenmelidir.
- Kamu borç yönetimi için enstrümanları yenilemek, borç alma modellerini uygun maliyetle sağlayacak şekilde çeşitlendirmek, kredilerin yapısını yerli kredileri artırarak, dış borçları ve hükümet garantilerini azaltarak değiştirmek önemlidir.
- İşletmeler ve kredi kuruluşları tarafından alınan yabancı krediler, Hükümet tarafından kararlaştırılmış ülke yıllık dış borç sınırları içerisinde olmalıdır.
- Şirketlerin, hükümetin öncelik listesinde bulunan önemli programlar ve projeler için, ülkenin borç güvenliği sınırları içerisinde, yabancı sermaye kaynaklarına erişimi, hükümet garantileri ile desteklenebilir.
- Borç kapasitesini sağlamak amacıyla, kredilerin kullanımı konusunda denetim ve gözetim artırılmalıdır. Riskleri en aza indirmek, borç güvenliği ve ulusal mali güvenliği garanti etmek amacıyla işletmelerin, dış borçları sağlaması, dağıtması, kullanması ve borç ödemeleri izlenmelidir.
- Şirketler ve kredi kuruluşları aldıkları borçları maksadına uygun kullanmaktan sorumlu ve yükümlüdürler. Onlar, borcun harekete geçirilmesi, kullanılması ve geri ödenmesi için tüm riskleri ve yasal sorumlulukları üstlenecektir.
- Şirketler ve kredi kuruluşlarının temin ettikleri kısa vadeli kredileri, orta ve uzun vadeli proje yatırımları için kullanmaları çok risklidir ve kabul edilmez.
- Ülkenin iç ve dış borçları ile ilgili, tahmin, analiz, değerlendirme ve risk uyarıları için kullanılan bir veri tabanı oluşturulmalıdır. Aynı zamanda, veri tabanındaki tüm potansiyel riskler ile başa çıkmak için çözüm önerilerinde bulunmak faydalıdır.
- Devlet döviz rezervi, yıllık kısa vadeli dış borçların toplamı ile karşılaştırıldığında her yıl için % 200 üzerinde olması garanti edilmelidir.
- Kamu borçları(hükümet borçları, hükümet garantili borçlar ve yerel yönetimlerin borçları dahil) 2020 yılına kadar GSYİH’nın% 65’ini geçmemelidir. Bunların içinde hükümetin ödenmemiş borçları GSİYH’nın 55%’ini ve dış borçlar GSYİH’nın 50%’sini geçmeyecektir.
- Hükümetin doğrudan borç yükümlülükleri(geri ödemeler hariç) yıllık toplam bütçe gelirinin 25%’ini geçmeyecektir. Devletin dış borç yükümlülükleri, mal ve hizmet ihracatı cirosunun 25% altında olmalıdır.
- Bütçeyi aşan harcamaları telafi etmek için yurtiçi ve yurtdışı krediler alınbilir, şöyleki, bütçe aşırı harcamalarının(hükümet tahvilleri dahil) 2015 yılında GSYİH’nın 4,5%’unun altına, 2016-2020 periyodunda takriben GSYİH’nın 4%’ün altına ve 2020 yılından sonra yaklaşık GSYİH’nın 3%’ünün altına indirmek mümkün olacaktır.